Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kıyı şeridi | shoreline n. | ||
The police have increased their shoreline patrols. Polis kıyı şeridindeki devriyelerini arttırdı. More Sentences |
||||
General | kıyı şeridi | coastline n. | ||
It has a knock-on effect in other areas, especially where there are shared coastlines. Özellikle ortak kıyı şeridinin bulunduğu diğer alanlarda da zincirleme etkisi vardır. More Sentences |
||||
General | kıyı şeridi | seaboard n. | ||
General | kıyı şeridi | stretch of land along the seashore n. | ||
General | kıyı şeridi | coastal strip n. | ||
General | kıyı şeridi | bande côtièr (fr) n. | ||
General | kıyı şeridi | coastal stretch n. | ||
General | kıyı şeridi | costal strip n. | ||
General | kıyı şeridi | screed [dialect] [uk] n. | ||
Tourism | ||||
Tourism | kıyı şeridi | coastal band n. | ||
Geography | ||||
Geography | kıyı şeridi | bib n. | ||
Geography | kıyı şeridi | litoral n. | ||
Geography | kıyı şeridi | littoral n. | ||
Geography | kıyı şeridi | littoral zone n. | ||
Geography | kıyı şeridi | sealine n. |